hoşlandığı erkeğin sevgili yaptığını veya eski sevgilisine geri döndüğünü öğrenen bir kızın yapacağı ilk iş, kızın kim olduğunu stalk'lamak. yapılacak ikinci iş ise bu stalkerlığın sonucunda ulaşılan fotoğrafta bir çirkinlikle karşılaşmayı dilemek. üçüncü adım ise çirkin bir kız görüp, üzülmek. "o çirkin kız bile" elinde tutabilirken o adamı, sen tutamıyorsundur. çirkin kız, çirkinliğinin haddini bilmeden, senin masalının içine dalmıştır, sıçmıştır.
bugün, stalk'layarak ulaşılan tüm bu hevesi kursağında bırakma kızlarının ortak bir noktası olduğunu fark etmemi, neslihan sağladı: saçları uzun, onunla yarışamam. uzun ve parlak ve hacimli saçları var.
oysa ben ellerimi saçıma atıyorum, tam boynumda kalıyorlar. ensemi soğuktan korumak için bir atkıya ihtiyacım var. en son ne zaman saçım uzundu, hatırlamıyorum. canım sıkıldıkça, saçımda gözüme batan bir yer olunca, elime makası alır keserim. bence sorun yok, bence her şey iyi.
hangi erkeğe sorduysam, bir anlık düşünmeden sonra "hakikaten haaa. böyle bir şey var mı yoksa" dediler. gözlerimi devirip, işte benim sorum da buydu, dedim. ama aslında tam da o an, sorunun cevabını aldım. resmen böyle bir şey vardı. en mantıklı açıklamam şu olabildi: uzun saçlı kadınlar, hacimsel olarak daha çok yer kapladıklarından ve göze daha büyük göründüklerinden, unutulmaları daha zor oluyordu. 1970'li yıllardan kalma the way we were filminde kıvırcık saçları kadar karışık kafalı katy'nin, düz saçlı ve düz bir kıza tercih edilme hali, 2010'lu yıllara gelindiğinde kısa saçlı kadının asla "the one" olamamasına tekabül ediyordu.
kadın, dişi olmalıydı. dişi olmak bütünlük istiyordu. ve saçlarını türlü deneysellikler veya hevesler uğruna aniden kestirmemeliydi. hiçbir yerde yazılı olarak geçmese de erkeklerin genetiklerine dek işlemiş bu genelgeçer kurallar yüzünden, o unutulamayan ve vazgeçilmeyen eski kız arkadaşlar hep saçları uzun kadınlardan çıkıyordu. çünkü tüm bunların farkında olup, bunları kabul edip de saçını hala kısa kestiren kadında, bir şey vardır, bir defect, anlatabiliyor muyum?
cevabımı aldım: tüm olay, güçlü olmak. bir kadın olarak güçlü bir egon varsa, hiçbir erkek seninle uğraşmak istemiyor. vazgeçilmez olmuyorsun çünkü sen zaten kendi kendine yeten bir kadınsın. güçlü kadın da klasik kadın argümanına ters olarak deneysel takılır, kafasına eser saçını keser, onu yapar bunu yapar. sonra da kimse o kadınla ayrıldığında, o kadından vazgeçtiğinde onun için üzülmez. kimse onu düşünmez. çünkü o kendine yeter. ne olacak canım, güçlü bir kadın değil miydi o?
hamiş: oysa hepimizin istediği bir emrivakidir.
No comments:
Post a Comment