20.11.13

daha yüksek sesle ve sık şekilde: HAYIR!

bugun gunun henuz aydinlanmaya baslamadigi kadar erken bir saatte, umarim ki ilk ve son kez kaldigim bir hastane odasinda actim gozumu. hava yavas yavas aydinlanirken, penceremi sonuna kadar actim. sabah serinligini hissettim, eskiden beri boyleyimdir, yasadigimi hissetmek icin usumeme izin veririm.
gun boyunca da bakmaya devam edecegim belirli bir acidan gorulen cam agacini iste gunun ilk isiklariyla fark ettim. o kadar yesil ve serindi gorunuyordu ki icimi ferahlatti. kendimi helsinki'de hissetmeye calistim. temmuz ayina donup de.
birkac gundur biletlere bakiyorum. ihtimaller ariyorum. yanima eslik edecek bir adim ariyorum. ama yanimda olmasini istedigim insanlar genellikle hevesimi kacirmis ve ayaklarimi geriye itelemis oluyorlar bile. olsun. ben yalniz basinaligima aliskinim. olsun. ben hic korkmam kendimle kalmaktan. olsun.

bir fevrilik yapmak istiyorum. kibarligimi elden kaybetmek. bagira cagira haykirmak ve HAYIR demek. sonuna okkali bir unlem yapistirmak. bir ormanin icinde bagirmak istiyorum. bir ormanin icinde olmak. insanlarla ugrasmak isteyen aklima sicmak istiyorum. hep o filmlerde gordugumuz gibi bir anda kafamda isik caksin ve "iste o an doktor olmak istemedigimi anladim" diyebilmek istiyorum. ama lanet olsun ki istiyorum da bu meslegi. niyeyse.

gitmek istiyorum. kimsenin dunyasinda yerim yokmus gibi hissediyorum. kimseye fazlalik olmak istemiyorum.

No comments:

Post a Comment