biraz once 2 ay once basladigim six feet under maceram, final bolumuyle gozyaslarim esliginde sona erdi. baslarken bunu tahmin edemezdim, ama kendi hayatimla oyle paralellikler gosteren bir doneme geldi ki iyi ki tam da su anda tekrar izlemeye baslamisim. planlasam bu kadar olamazdi, biliyorum.
ilk seferkinde gibi -19 yasindaydim o zaman- bu aile, bu hikaye beni sarip sarmaladi, tanidik bir aile-arkadas gibi. yer yer dusundurttu, yer yer umutlandirdi, yer yer korkuttu ama en ilginci de bazi olaylari artik 30lu yaslarin gozluguyle bakinca hem ayni hem de ne kadar farkli gorebildigim idi..
tekrar anladim ki, beni su an oldugum yere/hayata/kisiye ve en onemlisi de sana, icimdeki umut ve cesaret getirdi. o umut ve cesaret ki annemden, babamdan ve kardesimden icime isledi. bunun icin cok mutesekkirim. ve ben de sana bunu birakabilmek istiyorum.
ama her zaman bunu tasimak tabi ki imkansiz. insan korkuya kapilip gidip, kendini sıkısmıs/engellenmis hissedebiliyor. cunku hepimiz bu belirsiz hayat karsisinda aciz insanlariz neticede. ama bu aciziyet hali, hayatta korkunun mu yoksa umut-cesaret-sevginin pesinden mi gidecegimizi sectigimiz noktada bitiyor.
hem unutma ki: korku aklin katilidir.
insani paralize etse bile, gecip gittikten sonra sen kalmaya devam edeceksin orada..
No comments:
Post a Comment