bir yil sonra tekrardan aile evi. ne kadar zor bir yildi. ozlemden geberecegimi sandigim gunler. uykumdan aglayarak uyandigim ruyalar. kaybetme korkum. onlari kaybetme korkumun gerceklige yaklastigi anlar. onlarsiz ne kadar cocuk ve aciz bir yanim oldugunu bir kere daha anlamak. gidemeye gidemeye en sonunda gerceklikten kopmak. aklin oyunlari ne fena.. kendini nasil da kandiriyor.
eteklerimizdeki taslari dokuyoruz. sevgimiz hep baki. ama sen neden bu kadar sinirliydin baba? canin neye sikkindi, is miydi, para miydi? hayir. peki ben miydim buna sebep baba? niye oyle ongorulemez bicimde patlardin aniden, korkuyla saklanirdim ben de. peki arabadan ofkeyle firlayip niye o cocugu dovdun ki baba? onun anne babasi bile yoktu. cevap yok. onun da vicdani aciyor ama. gozlerini kaciriyor. bana yogurt uzatiyor "yer misin?". yerim baba, ama otur anlat, dedem mi doverdi seni? dovmedi ama dedem seni. anneni dovuyordu, gozunun onunde. ah o annen. ne kadar cefakar bir kadindi babaannem. bir o kadar da zor bir insandi dedem. simdi daha iyi anliyorum neden bu kadar sinirliydin babana. belli bir yasa gelince de yeter dedin ve onune ciktin dedemin. "artik dovemezsin annemi". sonra 5 oglan el ele yaptiginiz o evden kactin gittin. ufacik yasinda yatili okula ve sonrasinda istanbul'a.. ne kadar acayip bir insansin baba. taksi soforlugunden garsonluga degisik pek cok isle hep kendi parani kendin kazanmissin. istanbul'da kah acayip kah elit ortamlara girmissin. koyden cikip kendini nasil da gelistirmissin. ama konusmazsin, duygularindan hep kacarsin. bu da senin cozumun.
beni cok istemissin, bugun bunu ogrendim. ben hep, annemin motivasyonuyla dunyaya geldigimi saniyordum. meger erteleyen annemken, sen "yeter artik, baba olmak istiyorum" demissin. bugun bunu duydum ya, o kadar mutlu oldum ki.. ama sen gozlerime bakamadin, utandin, onundeki sudoku'ya egildin. annem anlatmaya devam etti. cok heyecanliymissin annem hamileyken bana. ve ben dogdugumda da.. hastaneden cikacagim gun arabayi yikatmissin, temiz bir sekilde karsilamak istemissin beni. ozenmissin. evi gezdirmissin, kucaginda ben, gozlerim nesneleri algilayamiyor bile. demissin ki "bak bu guzel cicegimiz, buna zarar vermek yok". yillar sonra o cicegin dalini koparip da elektrik prizine sokacagimdan, bana elektrik carpacagindan habersiz.. dusunemezdin tabi ki neler yapacagimi. hemen konustun, hemen yurudun, yerinde durmadin diyor annem. sizleri dinlerken, o korkan cocuk cekildi sahneden, sevilen ve istenilen bir cocuk oldum aniden. sarildim, simsiki. seni sevabinla gunahinla kabul ettim. beni kabul ettigin gibi. ta en basinda.. beni hic tanimadan...
"ben cok ozur dilerim. ben boyle davranmamaliydim. anlayisla karsilamaliydim."
neyden bahsettigini biliyorum ama yine de soruyorum. ne icin ozur diliyorsun anne? a. konusunda, ben sana yanlis davrandim. kalbim cizliyor. aklima ne yardan ne de serden vazgecemedigim o zamanlar geliyor. "olsem de kurtulsam. birisini secmek zorunda kalmasam" diye dusunuyordum o zamanlar. panikataklar beni asla yalniz birakmiyordu. annesini seven bir evlat olarak nasil agir sucluluk duygulari tasiyordum. cunku bana "beni oldureceksin" diyordu. ah canim annem. asla hayal edemezdin ki sen boyle bir sey. senin o saf kalbin kendi gibi bir hikaye ummustu benim icin de. bilemedin ki ben kendi yolumu kendim cizmekte diretecektim. simdi, yillar sonra, beraber gelinlik bakarken, birden benden ozur diliyorsun. yillar onceki tavrindan dolayi. yaptiklarindan ve soylediklerinden. sen ne kadar yuce bir insansin, incesin, bunu yillarca kalbinde agirlik olarak tasimissin.. ve ozur dilemekten gocunmuyorsun. icimde duygulara dair bu kadar yogunluk varsa bu senin sayende. benimle konustugun, beni boyle yetistirdigin icin.. sonra devam ediyorsun. "ben donmeyecegini biliyorum zaten" diyorsun, birkac yil sonra ulkeye geri donecegimi sanan akrabalarin aksine. sesinde ne uzuntu ne de sitem var. aksine tekrar gecmisindeki bir hatayi dile getiriyorsun. "babanla seni daha onceden desteklemeliydik, daha onceden gitmeliydin" diyorsun. gulumsuyorum. "daha once gitseydim belki b. ile yolum kesisemeyecekti" diyorum. ben pisman degilim, sen de olma. sen beni suclamiyorsun, ben de suclu hissetmemeliyim. sizi terk edip gitmisim dusuncesiyle gelen sucluluk duygusunu kovusturuyorum. kimse kimseyi terk etmedi. asil biz birbirimizi daha da iyi bulduk. bir yil gorusemedikten sonra, eteklerimizdeki taslar dokuldukten sonra daha da anladik birbirimizi. daha da kavustuk.
No comments:
Post a Comment