28.5.16

one thing i do know for certain: we are waiting.
that's our value.
yes, we're waiting and we are, as it were, listening to life, listening out into that plateau which people call the world, out across the sea with its storms.

23.5.16

bugun sabah tam evden cikacakken kapi onunde bir gurultu duydum. kapi deliginden baktigimda 85 yasindaki karsi komsumun yerde uzandigini, yanindaki kizi oldugunu tahmin ettigim kadinin panik halinde donup kaldigini gordum. nasil firladim evden bilmiyorum, oyle ayakkabi bile giymeden. dilara'yla eve tasidik kadini, kizina baktim zangir zangir titriyor. kolay degil herhalde insanin annesini bu halde gormesi. siz gecin iceri oturun, sakinlesin biraz, biz leman hanim'in yanindayiz dedim. kafasini carpmamis, kalp krizi gecirmemis, basi donmus. uzattik, ceketini cikarmasina yardim ettik, nabzina baktim, su getirdim ilacini icti.
ilk gordugumde oyle yerde atarken o kadar korktum ki. kalp krizi mi gecirdi, napalim, ne olacak simdi diye bilinmezliklerle bir de baktim disardayim.
birkac saat kaldik dilara'yla orda. kiziyla konustum uzun uzun. telefon numarami verdim. bir sey olursa mutlaka haber vermelerini soyledim.
eve girdik, dilara sarildi bana.
ben ise hoykurerek aglamak istedim.
hasta/muhtac/yasli/yalniz/zorda insanlara dayanamiyorum. hepsine gozum gibi bakasim geliyor, ellerinden tutmak, sarilmak, sarmalamak.. ama su an hicbir seyim ben. doktorum ama degilim. araftaki biriyim. oysa keske isimin ehli olabilsem, keske uzmanlasabilsem istedigim alanda, o kadar cok yapmak istedigim sey var ki.. yardim edilecek o kadar insan var ki..

ama gercekler nasil? hala onumdeki sinavi gecmem gerekiyor. doktorluk yapamiyorum. ev kizindan halliceyim. ve o kadar kiziyorum ki kendime bu sinav "oyunu"nu kurallarina gore oynayamadigim icin. cunku kimse de sana "canim sen iyi bir hekim olursun, ozverilisin, sefkatlisin" demiyor. bu caresizlik karsisinda hic bu kadar kizgin hissetmemistim. dangoz insanlarin doktorluk kontenjanlarini doldurmasindan biktim. hala one cikip, o dangozlari gececek kadar ders calisamamaktan biktim. ise yaramak istiyorum, cok mu?

15.5.16

cause i'm gonna be free and i'm gonna be fine (maybe not tonight)

You think you have lost your faith, but you have not. You have only misplaced your faith and you can't find it where it lies now deep in your soul. And the way to do that is through the simple process of love. Love yourself, forgive yourself. You can't love and forgive other people, if you don't first of all love and forgive yourself. You have to realize that people are fallible beings. They make mistakes, they have to be excused from these mistakes. And allowed to continue on in this quest for a better life and for goodness. So love yourself and then love other people. Please forgive yourself. Go on a journey of finding love and forgiveness.

9.5.16

i think i’m just too smart and too sensitive and too, like, not crazy. so that i’m feeling all these big feelings and containing all this stuff for everybody else and it’s like.. ok, i read this article about fiona apple in new york magazine where she said, “everybody acts like i’m nuts. i’m not nuts. i just want to feel it all.” it’s like, that’s what i’m like. i just want to feel it all.

7.5.16

"reddedilmis mumkun."

cunku en mantiklisi zaten olmayacak olana inanmaktir. idealden en uzak noktayi belirleyip, oraya ulasma esnasinda yasanan tum o kavranislari/kahrolusu sevmektir. niye boyleyim demen bile yanlis. sen insansin. [ah zaten ne geldiyse bu insanligimizdan geldi, keske robot olsaydik ya?] ideal yok aslinda, dogru yok, erdem yok, ahlak yok, asla demek yok. cunku asla dedigin her seyi catir catir uygulamaya gecirdigin tum bu surece hayat deniyor, tanis onunla. onu sev, onu kabullen. sen bu noktadasin cunku o noktaya gittin iste, ulastin. aslalarini teker teker takip ettin ve buradasin. buradayim.

3.5.16

carrie'nin mr. big ile olmadigi alternatif evrene sans verdim gibi gorunuyor.