17.6.15
niye dusuyorum bilmiyorum. en cok mutlu olmam gereken zaman su an (kagit ustunde). zira yine kagit ustunde mezun oldum. aldim diplomami. yillar once henuz 9 yasindayken ama ruhum deliler gibi ozgurce kosmak isterken soyledigim cumle suydu: "o doktorluk diplomasini alip ailemin gozune sokucam ve topuklarimi kicima vurarak istedigim hayata dogru kacicam." realiteye donersek bu laf oyle kulaga geldigi gibi de olmadi. diplomayi buyuk bir heyecan ve gururla aldim. ben bile tip fakultesini bitirmistim. ben. niye ben bile mi diyorum? cunku benim gozum o kadar disarda, kafam o kadar bulutlardaydi ki daha ilk gununden beri bu yogun calisma temposu ve kararliligini nasil basaracagimdan supheliydim. ama yaptim. gozumun ucuyla calisa calisa gectim sinavlarimi, gittim konserlerime, gezdim sergilerimi, dolastim yurtdisinda, dondum sinavlara girdim, estetik yoksunu hastane binalarina katlandim senelerce, yeri geldi hasta oldum, yoruldum, asik oldum, kahroldum, sevindim, uzuldum ama bitirdim. cumartesi gunu haydarpasa kampusu'nun bahcesindeyken cok garip duygular yasadim. cimenler, duvarlar, kantin, agaclar, banklar, koridorlar. kayit gunu geldi aklima, cok belirsizdi her sey. sadece istanbul'da yasamaya baslayacagim belliydi. simdi, 6 sene sonra, yine bir belirsizlik kiyisindayim. kismen aslinda. bir aksilik cikmazsa istanbul'da yasacagim ama ne is yapacagim, psikiyatrist olacak miyim, idealizm de bir yere kadar diyip vaz mi gececegim, yoksa psikiyatrist olup da mutsuz mu olacagim.. belirsizlik, belirsizlik. net olan tek sey, doktor oldum ve bu hosuma gitti.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment