gitmek, gitmemek, calismak, calismamak, bilememek, hareket edememek, donup kalmak, yuruyememek, yorulmak, uyumak, bikmak, istemek, istememek.
28.6.15
17.6.15
niye dusuyorum bilmiyorum. en cok mutlu olmam gereken zaman su an (kagit ustunde). zira yine kagit ustunde mezun oldum. aldim diplomami. yillar once henuz 9 yasindayken ama ruhum deliler gibi ozgurce kosmak isterken soyledigim cumle suydu: "o doktorluk diplomasini alip ailemin gozune sokucam ve topuklarimi kicima vurarak istedigim hayata dogru kacicam." realiteye donersek bu laf oyle kulaga geldigi gibi de olmadi. diplomayi buyuk bir heyecan ve gururla aldim. ben bile tip fakultesini bitirmistim. ben. niye ben bile mi diyorum? cunku benim gozum o kadar disarda, kafam o kadar bulutlardaydi ki daha ilk gununden beri bu yogun calisma temposu ve kararliligini nasil basaracagimdan supheliydim. ama yaptim. gozumun ucuyla calisa calisa gectim sinavlarimi, gittim konserlerime, gezdim sergilerimi, dolastim yurtdisinda, dondum sinavlara girdim, estetik yoksunu hastane binalarina katlandim senelerce, yeri geldi hasta oldum, yoruldum, asik oldum, kahroldum, sevindim, uzuldum ama bitirdim. cumartesi gunu haydarpasa kampusu'nun bahcesindeyken cok garip duygular yasadim. cimenler, duvarlar, kantin, agaclar, banklar, koridorlar. kayit gunu geldi aklima, cok belirsizdi her sey. sadece istanbul'da yasamaya baslayacagim belliydi. simdi, 6 sene sonra, yine bir belirsizlik kiyisindayim. kismen aslinda. bir aksilik cikmazsa istanbul'da yasacagim ama ne is yapacagim, psikiyatrist olacak miyim, idealizm de bir yere kadar diyip vaz mi gececegim, yoksa psikiyatrist olup da mutsuz mu olacagim.. belirsizlik, belirsizlik. net olan tek sey, doktor oldum ve bu hosuma gitti.
6.6.15
24 yillik hayatimin en korkunc hastaligini atlatiyorum. bunlari yazabildigim icin aslinda buyuk kismini da atlattim. hem de oyle bir atlatma ki kendi gucumu buldum. kardesimin kollarinda, annemin kucaginda, babamin sesinde, arkadaslarimin yardimlarinda.
dun ben olumden dondum.
en son 2007 yilinda yapilan bir enjeksiyona bagli olarak yasamistim anafilaksiyi. o ilacin beni oldurebilecegini, o gunden beri unutamam. sanki cigerlerimi birisi sikistirmis gibi nefessiz kalmistim. mosmor. babamin saskin surati, annemin hizir gibi atilmasi.. unutamam. an be an nefessiz kalirken aklimdan "boyle siktiriboktan bi sekilde mi olucem yani?" sorusu gecmisti. olmemistim sonrasinda ama bogularak olen insanlarin, olmeden evvel neler yasadiklarini az biraz anlamistim.
bu sefer vucudunu ve anafilaksiyi cok iyi taniyan bir doktor olarak yasadim onu. ve hastanede oldugum icin "olecegim!" panigim olmasa da [zira birisi bana mudahale eder herhalde diyordum] "oluyorum, yardim edin!" panigim mevcuttu.
o sirada aklima sadece annem gelebiliyordu. delicesine carpan kalbim, hissetmedigim ayaklarim, kasili kalmis ellerim, bulanik bilincim, iste ben karsinizdayim. 4 gundur cesitli sedyelerde tasinan, kollarinda damar yolu acilacak yer kalmamis, vucudu yorgun dusmus ben, buradayim.
hala temizlenmedi vucudum enfeksiyondan. hala bitmedi ilaclarim. artik atesler icinde gecen geceler yok. gunde 15 saati bulan uykularim yok. yuruyorum, dusmuyorum. konusuyorum, aglamiyorum.
ama cok agladim. bu hastaligi nasil atlattigimi, bir ben bilirim desem yalan olmaz. cunku ben atlattim. o yuzden su anda hala tam olarak iyilesmesem de kendimi hic hissetmedigim kadar guclu hissediyorum. ayaklarim yere hic bu kadar guclu basmamisti.
dun ben olumden dondum.
en son 2007 yilinda yapilan bir enjeksiyona bagli olarak yasamistim anafilaksiyi. o ilacin beni oldurebilecegini, o gunden beri unutamam. sanki cigerlerimi birisi sikistirmis gibi nefessiz kalmistim. mosmor. babamin saskin surati, annemin hizir gibi atilmasi.. unutamam. an be an nefessiz kalirken aklimdan "boyle siktiriboktan bi sekilde mi olucem yani?" sorusu gecmisti. olmemistim sonrasinda ama bogularak olen insanlarin, olmeden evvel neler yasadiklarini az biraz anlamistim.
bu sefer vucudunu ve anafilaksiyi cok iyi taniyan bir doktor olarak yasadim onu. ve hastanede oldugum icin "olecegim!" panigim olmasa da [zira birisi bana mudahale eder herhalde diyordum] "oluyorum, yardim edin!" panigim mevcuttu.
o sirada aklima sadece annem gelebiliyordu. delicesine carpan kalbim, hissetmedigim ayaklarim, kasili kalmis ellerim, bulanik bilincim, iste ben karsinizdayim. 4 gundur cesitli sedyelerde tasinan, kollarinda damar yolu acilacak yer kalmamis, vucudu yorgun dusmus ben, buradayim.
hala temizlenmedi vucudum enfeksiyondan. hala bitmedi ilaclarim. artik atesler icinde gecen geceler yok. gunde 15 saati bulan uykularim yok. yuruyorum, dusmuyorum. konusuyorum, aglamiyorum.
ama cok agladim. bu hastaligi nasil atlattigimi, bir ben bilirim desem yalan olmaz. cunku ben atlattim. o yuzden su anda hala tam olarak iyilesmesem de kendimi hic hissetmedigim kadar guclu hissediyorum. ayaklarim yere hic bu kadar guclu basmamisti.
2.6.15
Subscribe to:
Comments (Atom)