16.4.14
yourcenar
Mutlu değildim. Bu mutluluk eksikliği bende epey hayal kırıklığı yaratıyordu, ama sonuçta boyun eğiyordum. Bir anlamda, mutluluktan vazgeçmiştim, ya da en azından sevinçten. Sonra, kendi kendime, bir evliliğin ilk aylarının nadiren en güzelleri olduğunu, hayatın aniden birleştirdiği iki varlığın birbirinin içinde bu kadar çabuk eriyip hakikaten tek varlık olmalarının mümkün olmadığını söylüyordum. Çok sabır ve iyi niyet gerekli. Bunlar ikimizde de vardı. Daha da yerinde olarak, sevincin bize bağlı olmadığını ve yakınmakta haksız olduğumuzu söylüyordum. Eğer makul olsak her şey eş değerde olur sanırım, ve belki de mutluluk daha iyi katlanılan bir mutsuzluktur sadece. Kendi kendime böyle söylüyordum, çünkü cesaret olayları değiştiremediğimizde onlara hak vermekten ibarettir. Ancak, yetersizlik ister hayatta ister sadece kendimizde olsun, bu onun büyüklüğünü azaltmıyor ve aynı ölçüde acı çekiyoruz. Ve siz dostum, siz de mutlu değildiniz.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment