11.12.13

i'm safer with me here and you there.

     her sey basta cok saglikli, gunes olabildigine parlak ve dislerimiz gorunuyor cunku yuzumuzde daimi bir gulumseme. cocuk parkindaki merry-go-round'da hizlica donuyoruz ve ruzgar sacimizi ucuruyor. hayat bizi ucuruyor. cunku hafifiz. o an her turlu tehlikeye acigiz ve basimiza da en kotu tehlike geliyor tabi ki: asik oluyoruz.
     biraz tanisiyoruz. birkac adim atiyoruz. ilerliyoruz, uyuyoruz, alisiyoruz, maruz kaliyoruz. evet, birbirimize ve birbirimizin gercekliklerine maruz kaliyoruz. eski defterler, fotograflar, anilar ve insanlar giriyor isin icine. eseledikce daha fazlasi cikiyor, bu hic bitmiyor. 
     sesler yukseliyor. gulusler azaliyor. gozler doluyor. eller havada ucusuyor, derdini anlatmaya calisiyor, bazen kendisine yaslanmis olan diger vucudu itiyor. ruyalar goruyor, olmek istiyor. merry-go-round artik daha yavas donuyor. ama insanin midesi bulaniyor. cunku her sey kokusmaya basliyor.
     yatagin diger tarafina yaklasiliyor. battaniyenin altinda aglaniyor. bir insana degil, duvara yaslanmak istiyor. kirilan tarafini duvara yaslayip, korkmamak istiyor. ama bazen hic durmuyor akli, ona oyunlar oynuyor. planlar yapilmak isteniyor. planlar yapilamadan vakit geciyor. heves geciyor. mevsim geciyor. kis basliyor. kis olduruyor. tehlikesiz hicbir yer kalmiyor. hic kimseye guvenilmiyor. bir daha biraraya gelinmiyor.




bir sarki var, tam da su karli kis gunlerine uygun. "you're safer with me here" cumlesiyle baslayip, sonunda "i'm safer with me here and you there" diyor. insan dayanamayip dusunuyor; "you're safer with me here"dan "i'm safer with me here and you there"e nasil geciliyor, arada ne oluyor? galiba biz bu surece "iliski" diyoruz.

No comments:

Post a Comment