24.4.13

full life vs. dull life

sevgili d,
yine yılın bitmeyen zamanlarındayım. zamanın inanılmaz bir hızla geçtiği, ama o an içerisinde olabildiğince yoğun ve ağır olabildiği şu tezat, heyhat!
insanı şaşırtan ve sorgulatan, şu basamakların hiç bitmezliği.
bak işte, yine buradayım. yıllar önce olduğum yerde. o andaki gibi, çaresiz ve bilmiyorum ne yapacağımı.
önümde kupalar dolusu kahvem, gözümde haftalardır biriken uykum,
fark şu: saçlarım bu sefer kürek kemiklerime değiyor.
olan bu: dişlerim yine durmuyor.
ağzımla tutabildiğim her yerini kemiriyorum hayatımın,
heyecanlarımın, mutsuzluklarımın, mutluluklarımın, hayallerimin,
ben kendi kendimin intihar bombacısıyım.
şu an elimden gelen tek şey, zamanın geçip gitmesine izin vermek.
hakkını vererek geçip gitmesine izin vermek ama.
böylece kendime olan saygıma uygun davranırım.
bak, pişman olmam gibi bilmiş bir cümle kurmuyorum bile.
çünkü insanın geçmişe baktığında gördüğü tek şey pişmanlıktır.
gelecek ise endişe, midedeki bulantı hissi, çünkü bilinmez.

No comments:

Post a Comment