bak şimdi, duruyorum
durduğum bu noktayı al
dünyanın başka bir köşesine koy
beni evsiz bir çingene yap
satırlar arası değil
yolların arasında yaşat
tanımadığım çocuklar olsun karnımda
çizgili ve noktalı sigara dumanları
yaraların olsun senin de
bir dövüşten yeni çıkmış gibi
sonra benim aklımı al, bu vücuda koy
sabah alarmı, sen ve ben ve burjuvazi
klik klik, korunaklı dünya için iki kapı kilidi
dolmuş parası, bir öğrenci
durakta inecek var, açıl kapı
merdivenden çık, pat pat
insanlar konuşsun, küt küt
yalanlar söylensin, ha ha
beni tanıma, suratıma gül
vücudumu öp, aklımı söndür
26.1.11
24.1.11
ay'ın en beklenmedik yerinden çıkacaksın
beş
bana en güzel gülümsemeni vereceksin
dört
aklını bağlayıp, ellerini öpeceğim
üç
arka bahçeme gireceksin -dur yapma
iki
kollarından kaçacağım birazdan
beş
bana en güzel gülümsemeni vereceksin
dört
aklını bağlayıp, ellerini öpeceğim
üç
arka bahçeme gireceksin -dur yapma
iki
kollarından kaçacağım birazdan
((güneş, gözleri yakıyor))
bir
((ay, karanlıktadır))
kendimi kollarına bırakacağım birazdan
iki
bana silahlarınla yaklaşmayacaksın
üç
aklımı öpüp, ellerimi bağlayacaksın
dört
çarşaflardaki kokuyu sileceksin
beş
bir
((ay, karanlıktadır))
kendimi kollarına bırakacağım birazdan
iki
bana silahlarınla yaklaşmayacaksın
üç
aklımı öpüp, ellerimi bağlayacaksın
dört
çarşaflardaki kokuyu sileceksin
beş
ayın en beklenmedik günü geleceğim
20.1.11
9.1.11
bugün tanımadığım birinden arcade fire konser albümü aldım. tüm günümü güzelleştirecek asıl şarkıya dikkat çeken ise sevgili can günşiray'dı. the suburbs continued 00:57. derken klasik bir pazar yaşayacağımı sanıyordum tabi. pazara gider, buzdolabımı doldurur. sonra markete gider, kredi kartının şifresini girerdim. tam bunu yapmak isterken fark ettim ki: ben hayatımı heba ediyorum. bir pazar daha böylece kayıp gitti. bak, gitti, artık pazartesi. oysa planlar dahilinde kilyos'a gitmek, belki arter'deki sergiye bakmak velhasılı kelam hayat zor. son aylarda ölümü çok fazla düşünür oldum. annemin ölme korkum üzerine yorumu "yo ölemezsin, daha evlenmedin" bile. yıldızlarımız ve gezegenlerimiz aynı olduğu için hayatımdan asla çıkmayacak olan eski erkek arkadaşıma göre "ölemezsin çünkü daha hayattan memnun değilsin." şu anki erkek arkadaşımın yorumu "daha çok genciz be." hayatımın erkekinin yorumu ":)" babamın yorumu "intihar zayıf kişilikli insanların eğilimi."
sonra cadde değiştirdim, oturdum bir kızı dinledim. kendimi dinledim. yani önümdeki 2 seçenekli yoldan ıslak olanını seçsem neler olurdu, onu dinledim. sonra kuru tarafımda durup anlattım. beni seviyor dedim. ama neden. seviyordur bir sebeple dedi. sebepsiz sevmesini seviyorum aslında ben dedim ama yalandı bu. ben her zaman sevdim onu.
saat 2, uykum yok. gel bi bira daha içelim?
1.1.11
Subscribe to:
Comments (Atom)