13.10.10

kaşındaki yara izini sorar sormaz pişman oluyorum. çünkü aklıma hazal'ın "bir kadın bir erkeğe yara izinin hikayesini sorduysa orada bir şeyler oluyordur" tespiti geliyor. umarım bu tespitten bihabersindir diye umuyorum ama bir saniye sonra gene umutsuz oluyorum. çünkü gördüğün, geçirdiğin kadınlar, sana bir şeyler öğretmişlerdir, değil mi? peki ben ne öğretiyorum diyorum. sonra susuyorum. sahip olduğum şeyler, bölük pörçük, yarı zamanlı tıbbi terimler, eş zamanlı müzikler, yazar olmadan evvel okunması gereken 123 kitabın özeti, kolej erkeklerinin ilişkilere bakış açısı ve dahası. sonra susuyorum. yan yanayız, yürüyoruz. karşı karşıyayız, yemek yiyoruz. biz hiç tartışmıyoruz. demek ki tartışacak kadar yakın değiliz. ya da çok uyumluyuz ama aslında deve ile cüce, kuzey ile güney kadar uzağız. hem uzak hem de uyumlu olmak mümkün mü? bir sonraki bienal konumuz bu olsun, brecht çekeyim karşıki dağlar yıkılsın.
fotoğrafı asıl bilen sen olduğun için fotoğraf makinemi çıkarmakta tereddüt ediyorum. doktorlarla görüşmelerim sürmekte, gözüme kamera taktıracağımdır. zira senin hüznü üzerine yapıştırdığın genel halinin, bazen kıyısından köşesinden taşan bir sevimli çocukluk oluyor ya, onu sana da göstermek istiyorum. ben seni gözlerimle seviyorum. umarım rahatsız etmiyorumdur. ben seni kirpiklerimle seviyorum. gözlerimi kapatmak istemiyorum. ben seni dilimle seviyorum, adını ağzımda yuvarlayarak söylüyorum. ben seni kulağımla seviyorum, her yerime ulaş istiyorum.
sonra beyaz ellerine baktın. ben de elindeki yaraya. and in that moment, i swear we were infinite. bunu, türkçe yazarsam gereken anlamı kaybedeceğimi düşündüm. ama o an, hatırlıyor musun bilmiyorum, ellerine baktığında, insan ne yapacağını bilemezken yapar bunu, ben de baktım. ellerini sevdim. sen de seviyorsun bence. sonra yüzüne baktım, hala gözlerin ellerinde. gözlerin, ellerin de. ben yine de şükrettim. şükrettim çünkü huzuru verdin bana. yanındayken ben, işte yine, yürüyordum, bulandı aklım pardon. bu burunda bulantı olmazdı çünkü.
sahi, aman alınma da, neden yanımdasın?